Milli Mücadeleyi unutturmak isteyen ne kadar çok siyasetçi var!
22 Ağustos 1921 tarihinde başlayıp 13 Eylül 1921 tarihinde zaferle sona eren, Haymana topraklarında durdurulup geri püskürtülen, düşman askerlerinin geldikleri yere gönderilen Sakarya Muharebesi'ni (1 - 2 kişi hariç) Gölbaşı'nda kimse ağzına almıyor. H

Bayram Türkmez
golbasigazetesi@gmail.com - 0535567307722 Ağustos 1921 tarihinde başlayıp 13 Eylül 1921 tarihinde zaferle sona eren, Haymana topraklarında durdurulup geri püskürtülen, düşman askerlerinin geldikleri yere gönderilen Sakarya Muharebesi'ni (1 - 2 kişi hariç) Gölbaşı'nda kimse ağzına almıyor. Haymana'da önceki yıllara göre yapılan etkinlikler konusunda geriledi.
Haymana'da, Özdemir Turgut Başkan döneminde her yıl 22 gün boyunca etkinlik yapılarak bu savaşın önemi anlatılır, Haymana'nın işgalden nasıl kurtulduğu da gündeme gelirdi. Özdemir Turgut başkanın duruşu Gölbaşılılara da ilham kaynağı olmuştur.
Bu dönem Haymana'da CHP'li belediye başkanı bu tür etkinlikleri gündemine almıyor. Alsada demek ki cılız kalıyor! Atatürk'ün partisiyiz diyen CHP'lilerin bu konu da büyük bir eksikliği olduğunu düşünüyorum.
Gölbaşı'ndan da zaten pek ilgi duyan siyasi ve sosyal insan yok. Sadece Salih Yılmaz sosyal medyasını her yıl olduğu gibi bu yılda Sakarya Muharebesi'nin önemini anlatıp, Türk milletinin hangi zorluklarla düşmanla mücadele edildiğini anlatıyor.
Oysaki, Sakarya Muharebesi Gölbaşı topraklarını da ilgilendiriyor.
Çayırlı Mahallesi'nde Sakarya Muharebesi'nde şehit olan askerlerin mezarları var. Orada kurulan bir hastane olarak kullanılan konak var.
Bizim siyasetçilerimiz gündemlerine bunları almaz, sosyal dinamiklerin umurunda bile değil. Ancak, yeri gelince hepsi milli'dir. Bu alanda ya bir bilinç ve bilgi eksikliği vardır ya da kimileri atalarının hainliklerinin ortaya çıkmaması için bu kutlu zaferi gündemlerine alıp, gelecek kuşaklara aktarmak için gereğini yapmak istemiyor!
Zaten, Etnik ırkçılarla ile cemaatlerin, milli mücadele'nin hafızalardan silinmesi, milli mücadele adına ne varsa onların yaşatılmaması ve gelecek kuşaklara da aktarılmaması gibi bir misyonları var.
Onların derdi kendi etnik kimliklerini var etmek, cemaatlerin çoğu ise Arap kültürünü din diye anlatmak olduğu gibi Atatürk düşmanlığı ile örtülü olarak Milli Mücadeleyi yok saymaktadırlar. Muhtarların bile bunu gündemlerine alması lazım ancak bu kadar umursamazlık milli kültürel yozlaşmanında bir örneğidir.
Neyise, bu konuda benim söyleyecek çok sözlerim var ancak fazla uzatmadan hatırlatmak istedim. Diğer taraftan yukarıda her yıl Sakarya Muharebesi'ni anan, anlatan ve Haymana'ya da giderek şehitliği ziyaret eden siyasetçi kimliğinden daha çok kendi gayretini gördüğüm Salih Yılmaz'ı da tebrik ederim.
Ağustos ayı Türk Milleti için önemli zaferlerle dolu bir aydır.
Malazgirt Zaferi ile Anadolu toprakları yurt yapıldı. Sakarya Zaferi ile yüzyıllardan beri Türk topraklarını ilerleyen düşman durduruldu ve en çok subay şehit verdiğimiz Sakarya Muharebesi ve Zaferinden 1 yıl sonra da büyük taarruzla birlikte geldikleri yere gönderildi.
Gerçi Büyük usta Neyzen Tevfik'in dediği gibi "kimi itini, kimi de piçini bırakıp kaçtı..." Bugün bu kalanlarla mücadele vermeye halen devam ediyoruz.
Türk Milletinin zaferlerle dolu bu kutlu mücadelelerinin ruhunu yaşamak, yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak her siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik...dinamiklerin sorumluluğudur.
Bizden önce bu ilgili ve yetkililere düşer. Böyle milli hikayeleri olan konuları kurumsallaştırmak gerekiyor. Gölbaşı'nda milli ruhu şahlandırmak için o kadar çok hikaye var ki, ancak birileri de bu milli ruhu şahlandırmamak için hayli gayret gösteriyor. Bunların köklerinde bir sıkıntı olduğu kesin. Etnik Irkçılık, Dinsel Bölücülük ya da diğer kripto unsurlar yavaş yavaş kendini belli etmeye başladı.
Ne diyelim. Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'un dediği gibi, "Allah bu millete yeni bir İstiklal Marşı yazdırmasın."
Saygılarımla
Bayram Türkmez
23 Ağustos 2025