Elimde sihirli bir deynek olsa neler yapmam ki!

Elimde sihirli bir deynek olsa neler yapmam ki!

  Öncelikle kendi etrafımda yaşadıklarımdan başlarım. Sonra yakın çevremde yaşananlardan başlarım ve temelinde “adalet” ve “adalet duygusunun yaşaması” adına ne varsa yapardım!

   Mesela, sihirli deynekle bir dokunurdum, “Her tarafı gezerler ancak  Anıtkabir’e,  arap yöneticilerle birlikte etnik ırkçılar ve arap seviciler gitmez.” diye tespiti  yazdığımda beni tehdit eden, hem de Türklük için şehit olanların  kurumunda hafızlık/hatiplik yapan birisinin, “Milliyetini, dinin önüne geçirme” ... "seni uyarıyorum" diyen  tehdidine karşı “Türklük bilinci” aşılar ve Türkçe’ye, Türk Milleti’e, Türk Tarihi ve Kültürüne bütünlük halinde sahip çıkmasını sağlardım.

   Mesela, Mamak girişinde, Elmadağ yamaçlarında olan Zirvekent isimli bir mahalle de  4 ayrı site var. Benimde bir konutumun olduğu 1482 konutlu bir site de,  2019 yılından beri yöneticilik yapanlar, yönetim planına göre her 2 yılda bir genel kurul yapması lazım, her ay/yıl gelir gider hesabı vermesi lazım vs. vs. hiçbirini yapmadığı gibi, oluşturduğu yönetimle birlikte buradaki  vatandaşları tehditlerle, korkutmalarla, sindirmelerle...yönetim planına göre, sağlıklı ve huzurlu,  bir genel kurul yapımını engellemeye/susturmaya çalışıyor algısı oluştu.

  Ve dün öğrendiğime göre başka sitenin  yöneticisine silahlı saldırı olmuş. Bu ortamda orada bir çeteleşme oluşmaya başlamış gibi duruyor! Bunların önüne şimdiden geçilemez ise, gelecek hayli sıkıntılı olacağa benzer. İşte, burada sihirli deyneğim olmasını da çok isterdim ve bu saldırganlara, sevgi ve hoşgörü aşılardım.

Sitenin Yönetimiyle ilişkili olan kişiler başka bir sitenin yöneticisini ayağından kurşunla vurmuş. Belli ki planlı, programlı, göz dağı vermişler.  Bu durumun site yönetiminin, 2019 yılından sonra ilk defa   genel kurul yapacağı ve karşılarına başka aday çıkmaması için verilen bir gözdağı olduğu öne sürüldü. Bakalım, altından ne çıkacak!   Şimdi, elimde sihirli bir deynek olsa, bu saldırganları tövbe ettirir, barış ve kardeşlik duyguları içinde yaşamasını sağlardım. Yönetiminde adil ve şeffaf olması için sihirli deyneğimi dokundururdum.

    Bu arada bu yöneticileri bende mahkemeye verdim, beni de tehdit ettiler ve kimisi ceza aldı, kimisinin kamu davası halen devam ediyor. Tehdit ve Hakaretten kamu davası hızlı ve adaletli şekilde sürüyor.

 Yönetimle ilgili  başka davalarda  devam ediyor. Maalesef geç gelen adalet misali bu davalar yıllarca sürdüğü gibi, birde bilirkişi yönetmelikleri ya da yasaları yeniden gözden geçirilmelidir.

    İşte, elimde sihirli bir sihirli deynek olsa, mahkemelerde bilirkişilik yapacakların hatalarını, eksikliklerini ya da konuyu saptıranları anında bu sistemden atardım.

Zaten, yıllarca sürdüğü de ayrı bir sorun, zaten sihirli bir deyneğim olsa 1 ayda bitirilmesini sağlardım ki, insanların adalete de, devlete de inancı zayıflamasın…

     Bir de, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı bünyesindeki TOKİ yönetimine çeki düzen verirdim, Onların yanlış uygulamalarını malesef adalet mekanizması yük olarak çekiyor ve ortaya böyle sorunlar çıkıyor. Sihirli deyneğim olsa bu TOKİ yönetiminin yaptığı hatalara karşı da cezalar verirdim. Site yönetimini devretip sona da hiç ilgilenmemek, sorumluluk almamak ve işi yarım bırakıp kaçan müteahhitle vatandaşları başbaşa bırakmak gibi gafletleri/yanlışları var! İşte bunları da düzeltirdim. Bakın, şimdi bu yüzden vatandaşlar birbirine giriyor, mahkemelerde dosyalar yığılıyor!

     Bir de, yaz mevsiminde Milas bölgesinin orman köyünde yaşıyorum. Bu köylerden maden kamyonlarının geçmesi yasak. UKOME karar almış ve yol giriş çıkışlarına da yasak olduğuna dair tabelalar asılmış. Buna rağmen 7/24 saat geçen bu maden kamyonları cirit atıyor. Kimse dur diyemiyor! Ya da adamlar kendi düzenini kurmuş. Burada yasak yok sayılıyor ve bizim gibi kanuna, yasaya ve neticesinde düzene inanan insanları olumsuz etkiliyor. Zaten, köylerden yıllarca geçtiği için köyde yaşayanlar artık umudunu kesmiş, inancını da kaybetmiş. Avrupa ülkelerine gitmek üzere porselen hammadde toprağı taşıyan madenciler güçlü,  onların dediği olur! zihniyeti oluşmuş…

   Şimdi, elimde sihirli bir deynek olsa, bu kamyonları yasak olan bu bölgeden geçmesini engellerim ve bu nakliyecilere de “Devlet, bu yasalarla, kanunlar var oluyor. Kanunu, Yasayı, Kuralı…dinlemeyen aslında örtülü devlet düşmanıdır çünkü, insanların devlete olan inancını da zayıflatıyorsunuz” diyerek onları milli bir bilince getirmek isterdim.

   Ancak, çoğu  “bize iş veriyorlar, ekmek veriyorlar…” diyerek yasak yoldan geçmeyi savunuyorlar.  Sihirli bir deyneğim olsaydı bunlara iş, istihdam alanları da oluşmasını sağlardım. Ama ilk önce adalet ve yasalara uyum olmazsa olmazdır. Çünkü, uyarsan devletine inanç gücü katarsın, uymazsan devletine olan inancın yok olmasını sağlarsın…

    www.golbasininsesi.com isimli haber sitemin yaklaşık 5 ay önce tüm verileri silindi.Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na kamu davası açmak için şikayetçi oldum. Ancak, kamu davası kabul edilmedi. Oysa burada Gölbaşı'nın 15 yıllık haber,yorum,fotoğraf vs. gibi birçok bilgiler/yani hafızası vardı. Zira, çok özel bilgileri de yer alıyordu. Sonucunda, hukuk davası açıpta para tazminatı için ugraşmakta benim işime gelmedi. Yoruldum, Peşini bıraktım ve yeniden başladık. Şimdi, sihirli deyneğim olsaydı, Gölbaşı'nın 15 yıllık hafızasının, özel, tüzel birçok bilgisinin neden yok olduğunu sorar, onları geri getirirdim!

    Hele seçim sisteminden, çok kişi gibi  bende şikayetçiyim. Seçilen ve seçilecek siyasilerden adaletli davranmayanlar, bu milletin parasını çar çur edenler ya da yapılan olumsuz çalışmalarında, ettiği zararların yanına kâr kalabilecek tüm ortamları yok ederdim.  Elimde sihirli deynegim olsa seçileceklere sosyal, mesleki, dönemsel… gibi birçok kriterler getiririm…

     Hani, bunlar benim birebir yaşadıklarım, düşüncelerim...

    Tabiki, sihirli deyneğim olsaydı adalete susamış insanlar için, devletine inanan insanlar için, milletine güvenen insanlar için, yasalara inanan insanlar için... ve sonucunda toplumsal huzur için  gereğini yapardım.

    Ancak, ne yaşarsak yaşayalım temelinde “adaletli yönetim” ve “adalet duygulu insanların/yöneticilerin var olması" için demokratik mücadele olmazsa olmaz. 

      Bizim gibi insanların bu konu da yapacağı birşey yok, sihirli deyneğimizde yok onun için iş yine yüce devletimize ve yöneticilerine kalıyor.

Çünkü, Adalet Mülkün/Devletin Temelidir.

Saygılarımla

Bayram Türkmez

29 Mayıs 2023