GÖLBAŞI'NDAN BİR ŞAKİR DENİZ GEÇTİ! Biraz Dertleşelim!
Gölbaşı’nın ticari girişken ve sosyal insanlarından birisi olan Şakir Deniz’i anlatıp, bir-iki hatıramı da paylaşarak, kendimle dertleşmek istiyorum!

Bayram Türkmez
golbasigazetesi@gmail.com - 05355673077Gölbaşı’nın ticari girişken ve sosyal insanlarından birisi olan Şakir Deniz’i anlatıp, bir-iki hatıramı da paylaşarak, kendimle dertleşmek istiyorum!
İlçemizin sosyal insanları arasındaydı Şakir Deniz usta Gölbaşı Kebabistan isimli restoranın kurucu ortaklarından olup, bugün kü Osman Tan benzin istasyonu içerisindeki işletmesiyle Ankara’da nam salmış olan sanatçı, sosyal ve siyasilerinde uğradığı ilçemizin önemli bir işletmesiydi. Yıllar sonra birara Shell Benzin İstasyonu içindeki sosyal tesisinde devam edildi, sonra Konya Yolu 15 km. de sosyal alan oluşturdu. Cinnah Caddesi’nde de şubesi açılmıştı.
Şakir Deniz usta 2021 yılında vefat etti. Mekanı Cennet Olsun.
İlçemize kazandırmış olduğu bu marka işletme var iken, henüz Göl kıyısında sosyal tesisler/işletmelerde çok yoktu. O dönemler Haymana yolu güzergahında özel işletmelerden rahmetli Vildan hanımın yönettiği Aysa Restoran, Konya Yolu tarafında da Belçikalının Yeri isimli restoran ile Emmioğlu restoran gibi işletmeler göz önündeydi.
Şakir Deniz usta sadece işletmeciliği ile değil, sosyal yaşamıyla da ilçemize katkısı oluyor bazı derneklerde görev alarak kamu yardımlaşma çalışmalarında yer alıyordu. Babacan tavrı ile de herkesin gönlünde yer edinmişti. THM Sanatçısı Musa Eroğlu ile dostluğu vardı. GÖLDER Başkanı İsa Ömercan döneminde düzenlenen etkinliklerde Sanatçı Musa Eroğlu’nun ilçemizde sahne almasını sağlamıştı. Güreş sporu ile yakından ilgilenirdi ve birçok ünlü güreşçiyi tanırdı.
Tam tarihlerini hatırlamıyorum ancak zaman içerisinde gerek ortakların anlaşmazlığı, gerekse işyeri sözleşme bitimi gibi nedenlerden dolayı Kebabistan Osman Tan Petrol Ofisi içindeki işletmesini kapattı. Sonra Shell Petrol içindeki sosyal tesiste yine ünlü bir güreşçi olan Sadrettin Usta’nın yönetiminde devam etti. Zaman içerisinde burası da kapatıldı.
Şakir Deniz usta daha sonra Sahil Caddesi Mogan Gölü kıyısında birara çay bahçesi işletti, sonrasında da rahatsızlandı ve 2021 yılında bu dünyadan göçüp gitti. Mekanı cennet olsun.
Kısaca böyle kısa bir hikayesinin yanısıra gazeteci olarak bende tanışırdım, gelen giden ünlülerle ilgili, ilginç konularıyla haberler yapardım. O dönem yine kendi gazetelerimizin yanısıra Ajanslar ile çalışıyorum yaptığımız bir haber ulusal düzeyde de haber konusu oluyordu.
2001 yılında İşletmesi ve kendisiyle yaptığım bir haber hayli gündem olmuştu ve sistemi ile ilgili sorunlu konular da ortaya çıkmıştı.
Şakir abi, İşletmesinin ruhsatını yenilemek için 2001 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi Hastanesi İntaniye Servisi’ne sağlık raporu başvurusu yapıyor. 65 yaşındaki Şakir Deniz'den ‘‘sperm testi’’ istendiği ve eline 3 tüp verildiği haberi önce dönemin Gölbaşı Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hulusi Gürpınar’a kadar ulaşıyor. Gürpınar olayı “Ahlak dışı” olarak basına açıklama yapıyor.
Şakir abi de, sperm için verilen 3 tüpü de eline alarak birisini ilçemizde dönemin kaymakamına, birisini belediye başkanına birisini de esnaf odası başkanına veriyor. Ve bu konu gazeteci olarak bana geliyor.
Görüntülü ve Yazılı haberler yapıyorum. O gün Osman Tan Petrol Ofisi içerisindeki Kebabistan Restoran’a gittim. Şakir abi, durumu anlattı, anlatırken de eleştiriyor ve bu arada sağlık muayenesinin sistem bozukluğundan filan bahsediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin bu yöntemini de eleştiriyor. Ben bunları hem yazılı, hem de görüntülü olarak DHA’ya servis ediyorum.
Tabi, akşam haberlerinde bu konu bazı televizyonlarda çıkınca Ertesi sabah Büyükşehir Belediyesi’nin ne kadar denetim birimi var ise bir münibüsle birlikte Gölbaşı Kebabistan’a gelerek incelemelerde bulunuyor.
Şakir abiyi o kadar sıkıştırıyorlar ki, her konudan 17 kalem ayrı ayrı ceza yazıyorlar. Şakir abi, o gün akşam dönemin A Kanal tv.sinin akşam haberlerine çıkıyor. Gazete için söylediklerinin tersine konuşmalar yapıyor.
Bizlerde bu arada yeni bir haber yapmak zorunda kalıyoruz ve Hürriyet Ankara’da oluşturulan baskıyı ve esnafın zor durumda bırakıldığını anlatıyoruz.
Bu haberler halen internet ortamında bulunuyor ve arama motoruyla çağırıldığında karşımıza geliyor.
https://www.hurriyet.com.tr/.../bu-kez-de-sperm-istediler...
Gölbaşı’na kendi gazetelerim bir yana, gerek Hürriyet Ankara, sonrasında DHA ve Anadolu Ajansı Gölbaşı (sözleşmeli) Muhabiri olarak yüzlerce, binlerce haber yapmışımdır. O dönemler olumlu/olumsuz ne varsa her tür haberi hiçbir kişi ve kurumun etkisinde kalmadan yaptık. Yaklaşık 20 yıl bu ajanslarla 2014 yılına kadar çalıştım.
Doğan Haber Ajansı ile Anadolu Ajansı’nın Gölbaşı Muhabiri olarak görev yaparken bu iki önemli ajansın temsilciliği kolay kolay kimseye verilmiyordu.
Sonrasında birileri şikayet etmiş 2 ajansın muhabiri de Bayram Türkmez diye…Ona da çareyi DHA’ da ismimi değiştirip Ayşe Türkmez adıyla haber yapmaya başlayarak bulduk.
Yaklaşık 7-8 yıl Ayşe Türkmez adıyla DHA haberlerini yaptım. Anadolu Ajansı Muhabirliği de devam etti. Tabi, oralardan yaptığım haberler için gelen paralar yine benim kendi adıma olan banka hesabına yatıyordu.
Hatta, bu haber ajanslarının yanısıra İHA’yı da bana vermek için temsilciden teklif gelince durumu anlatıp, onu da Mehmet Demir’e yönlendirmiştim.
Benim, tek özelliğim tek başıma her tarafa koşturup “Gölbaşı Ajansı” adıyla kendi imkanlarımla, inanarak, severek objektif/tarafsız yani güvenilir kaynaklara dayalı olarak haberler yaparak bu mesleği sürdürmem oldu. Yoksa, Gölbaşı'nda bu kadar zaman habercilik alanında dayanmak çok güç! Tabi, bir de baba mirası yedik.
///
2005-2008 dönemi arasında ülkemizde kuş gribi virüsü ile ilgili salgın gündemdeydi. Gölbaşı’ndan da vatandaşlar tavuğunu, çücüğünü canlı canlı doğaya salıyor ya da çukur kazıp canlı canlı gömerek yok ediyordu. Yani, evinden, kümesinden uzaklaştırıyordu.
Bu tür haberleri yapar iken, aynı zamanda Anadolu Ajansı’na da “Dünyanın en büyük tavuk üreticilerinden olan yabancı bir firmanında Gölbaşı Oyaca’da tesis kurma çalışmalarının devam ettiği haberlerini yaparken, ajanstaki arkadaşlar şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
Bu tesis bugün Türkiye'de tavuk, civciv üretimi konusunda söz sahibi, uluslararası bir firma olup, aylık ya da 3 aylık periyodlar halinde İngiltere’den kuluçkalık civcivlerin halen getirildiğini bir çalışanından dinlenmiştim. İngiltere'den bu civcivlerin getirilmesini hep ilginç bulmuşumdur!
Habercilik alanında 35 yılım doldu. Artık yorulduğumu farkediyorum ve onun için 1-2 kitap yazarak kendimi ifade etmeye/avutmaya çalışıyorum. Biraz da, bilgi ve tecrübe yönünden birikintilerimi bir şekilde aktarıp, kendimde yük olmasını istemiyorum.
Bazen günlük gibi buralarda yazıyorum, okuyucularımla dertleşiyorum ve sadece hiçbir sıfatı olmadan "İnsan" kalabilmek için çaba sarf ediyorum. Yani, makamla, okulla, sosyal yaşam, meslekle anılmak yerine sadece "insan" olarak özümü yaşamak istiyorum. Tabiri caiz ise HİÇ olmanın özgürlüğünü yaşamak istiyorum. Kendimi/düşüncelerimi bir takım sıfatlarla sınırlamak istemiyorum. Böyle olunca hiçbir konu da sorumlu da hissetmeyeceğimi düşünüyorum.
Bu durumu tam emekli işine de benzetiyorum. Ve henüz tam emekli olamadığımın farkındayım. Sanırım vakti henüz gelmedi!
23 Aralık 2025
Saygılarımla
Bayram Türkmez

